Kazanan bir pazarlama stratejisi oluşturmak, işletme sahibi olmanın en stresli ve bunaltıcı bileşenlerinden biridir. Birçok işletme sahibi, gerçekten işe yarayan bir stratejiyi benimsemeden önce nereden başlayacaklarını maalesef ki bilmiyor.
İşletme sahiplerinin sürekli olarak yaptığı üç pazarlama hatası:
- Hangi pazarlama stratejilerinin işletmeleri için en iyi sonucu verdiğini anlamamak.
- Fiyatlarını düşürmek.
- Pazarlama sonuçlarını takip etmemek.
İşletmeniz İçin En İyi Pazarlama Stratejisi Hangisi?
Pazarlama herkese uyan tek bir bedene sahip değildir.
İşletmeniz için pazarlama, sektörünüze, hedef kitlenize, şirket büyüklüğünüze vb. değişkenlere bağlı olarak çok farklı taktikleri beraberinde gerektirebilir.
Ardından, işletmeniz için pazarlama hedeflerinizi belirleyebilirsiniz. Bunlar;
- Marka bilinirliğinizi mi artırmak istiyorsunuz?
- Yeni müşteriler mi kazanmak istiyorsunuz?
- Veya gelirinizi mi artırmak istiyorsunuz?
Artık pazarlama hedeflerinize sahip olduğunuza göre, hangi pazarlama türünün sizin için en iyi olacağına karar verebilirsiniz. Üç yaygın pazarlama türü vardır:
- Doğrudan Pazarlama, posta, e-posta ve telefonla pazarlama çabalarına odaklanır.
- Çevrimiçi / Dijital Pazarlama, sosyal medya, web sitesi ve SEO çabalarına odaklanır.
- Sosyal Medya Pazarlaması, ağ oluşturma ve stratejiye odaklanır.
Sahip olduğunuz hedeflere bağlı olarak işletmeniz için hangisinin en iyi şekilde çalışacağına karar verebilirsiniz.
Bunların her biri için zaman taahhüdü konusunda çok bilinçli olun ve hangi pazarlama faaliyetini sürdürmeniz gerektiğine karar verirken bunu bir faktör olarak göz önünde tutun. Bunu, dış kaynak kullanımı için diğer ekip üyelerine devretmeyi de düşünebilirsiniz.
İşletmeler Pazar İndirimleri Yapmalı Mı?
İşletmelerin indirim yapmaları bir hatadır.
Mağazalar genellikle ürünleri yüksek, orta ve düşük fiyatlı olarak sınıflandırır. İnsanlar tipik olarak en ucuz ürünün muhtemelen en düşük kaliteye sahip olduğunu varsayarlar. Ancak, daha yüksek fiyatlı bir ürün satın alındığında, kalitenin üstün olup olmadığı görülecektir.
Bununla birlikte, bu durumlarda görebildiğimiz şey, esasen aynı üründe daha yüksek kar elde ettikleri için daha yüksek uç biletin arkasındaki pazarlama stratejisinin daha üstün olduğudur.
İndirim yapmak ile değer yaratmak arasında bir fark vardır. İndirim, iş hayatında yapabileceğiniz en büyük hatadır. Sadık olmayan fiyat odaklı alışverişçiler, yalnızca daha fazla indirim sunduğunuzda yanınızda kalırlar, bu durumda müşterinizi ve kârınızı kaybedersiniz. Temel olarak, hedef kitleniz tam fiyatlı ürünü satın almak yerine bir sonraki indirimi bekleyecektir.
Değer katmak, genel satışa değer katan ancak size çok pahalıya mal olmayan bir şey vermektir. Örneğin, bir ceket için 1.000 TL öderseniz ve yüzde 10 indirimliyse, 100 TL tasarruf etmiş olursunuz. Ancak satıcı bunun yerine perakende değeri 140 TL olan bir gömleği (satıcının 30 TL ödediği bir ürün) katma değer olarak satışa dahil ederse, marka algısının yanı sıra etkileşimin genel değeri de artar.
Unutmayın, rakibinizden daha ucuzsanız, piyasaya rakibiniz kadar iyi olmadığınızı söylüyorsunuz. Pazara göre fiyat, maliyete veya indirimli rakip fiyatlandırmasına göre değil.
Pazarlamamın İşe Yaradığını Nasıl Anlarım? Test Edin ve Ölçün.
Test ve ölçüm yapmıyorsanız, pazarlamanın işe yarayıp yaramadığını veya hangi değişikliklerin en büyük etkiyi yarattığını bilemezsiniz.
Şu kuralı takip edin: Ölçemediğiniz sürece hiçbir değişiklik yapmayın. En büyük sonuçları sağlayan temel değişkenleri izole etmeden kapsamlı değişiklikler yapmayın.
Test etme ve ölçme ile ilgili dikkate alınması gereken başka bir şey de küçük testler yapmaktır.
Pazarlamanın ilk anahtarı, işletmenizin ihtiyaçlarını anlamaktır. Bu konuda yardıma ihtiyacınız varsa , pazarlamanızın düşük performans gösteren hangi alanlarını düzeltebileceğini anlamak için hemen benimle iletişime geçebilirsiniz.