Bir iş adamı, yönetici veya girişimci olarak sahiplik kelimesini muhtemelen duymuşsunuzdur. Bu kelimenin çeşitli tanımları vardır.
Sahipliği gösterdiğine inandığım kişisel bir deneyimimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Geçenlerde bir dişçiye gittim. Fakat diş hekiminden korktuğum için randevu alıp gelmek benim için başlı başına bir başarıydı. Bir personel tarafından karşılandım ve beni panik içinde bırakmak yerine bana muazzam bir sahiplik gösterdi. İşlemleri anlattı, diş hekimi ile tanıştırdı ve beni tedavi sürecinden geçirdi. Kapsamlı randevum sırasında, aynı personelin check-in yaptığını, bana su getirdiğini (istemeden), faturalama işlemlerini yaptığını, sigorta kapsamını açıkladığını gördüm ve genel olarak rahat olduğumdan emin oldum. Randevunun sonunda bu personel benim için ileri bir randevu ayarladı ve beni arabama götürdü. Eve gittiğimde, aynı personelden ziyaretimden memnun kalmamı sağlayan ve gelecekteki ziyaretleri daha da iyi hale getirmek için geri bildirimde bulunmamı sağlayan kişiselleştirilmiş bir e-posta aldım. Randevumun ertesi günü, bir şeye ihtiyacım olup olmadığını ve iyi hissedip hissetmediğimi kontrol etmek için personelden tekrar bir telefon aldım. Ziyaretim sırasında farklı bir personelin de diğer hastalarla aynı şeyi yaptığına şahit oldum.
Size söylemeliyim ki, bir dişçide bu tür bir hizmeti hiç beklemiyordum. Sadece geri dönmekle kalmadım, aynı zamanda en az 5 kişiyi o dişçi ofisine yönlendirdim.
Bu çalışanın göstermiş olduğu sahiplenme, deneyimimi sahip olduğum beklentilerden tamamen farklı kıldı. Bu çalışan benim deneyimimin sorumluluğunu üstlendi ve orada bulunduğum süre boyunca benim için kişisel sorumluluk aldı.
Bu tür bir hizmet ve sahiplik gösterimi otomatik olarak gerçekleşmez. Tüm çalışanların aynı zihniyetle çalıştığı bir ortamı teşvik etmelisiniz. Şirketinizde sahiplik tohumlarını ekmeye nasıl başlamalısınız?
Başlangıçta, doğrudan raporlarınızda veya personelinizde olmasını istediğiniz davranış sizin tarafınızdan gösterilmelidir. Bir yönetici, bölüm başkanı veya CEO olarak, zaferlerinize ve başarısızlıklarınıza sahip olma konusundaki netliğiniz, şeffaflığınız ve bağlılığınız ilk adımdır.
Şirketinize sahiplik duygusunu aşılamanın diğer yolları şunlardır:
- Vizyonunuzu paylaşın
- Çalışanlarınızı hedef belirlemeye dahil edin
- “Amacınız ” konusunda net olun
- Çalışanlarınıza hedeflere “nasıl” ulaşacaklarını seçme özgürlüğü verin
- Sadece görevleri değil yetkiyi de delege edin
- Olumlu davranışları yürütmek ve desteklemek için ekibinize güvenin
- Problem çözmeyi ve eleştirel düşünmeyi teşvik edin
- Risk almayı teşvik edin, sorunları fırsat olarak görün
- Verimli ve odaklanmış toplantıları kolaylaştırın
- Davranış için net bir hesap verebilirlik ve sonuçların olduğundan emin olun
- Personelinizden ve müşterilerinizden geri bildirim isteyin
- Sahiplik davranışlarını kabul edin ve ödüllendirin
Personeli ve çalışanları yönetmek çok önemli bir roldür. “Bir yönetici olarak, yukarıda açıklanan tutku ile faaliyetlerinizi sürdürerek ve kuruluşunuzu temel hedeflere ulaşmaya daha da yaklaştırmak için gerekli taahhüdü göstererek firmanız, ekibiniz ve kendiniz için değer yaratmak için eşsiz bir fırsata sahipsiniz. Bir yönetici olarak ekip üyelerini, meslektaşları ve müşterileri meşgul edersiniz ve pek çok süreç etkinliğine katılırsınız.”
Bir lider olarak işinize karşı bir tutkunuz olmalı. Öğretmeli, bilgiyi paylaşmalı ve ekiplerinizin çalışma deneyiminin ve ortamının olumlu ve üretken olduğundan emin olmalısınız. “Büyük liderler değer odaklıdır. Firmanın ya da kendilerinin temel değerleriyle özdeşleşirler, paylaşırlar, yaşarlar ve liderlik ederler.”
Diş hekimi bana muayenehanede büyük bir sahiplenme duygusu aşıladı. Müşteri ve çalışan deneyiminin her yönü örnek niteliğindeydi. Pozitif ve enerjik bir çalışma ortamı vardı.
Dünyanın en büyük ve en başarılı işletme koçluğu franchise’ı olan ActionCOACH’da, yaptıkları her şeyi yönlendiren 14 kültür noktası vardır. CEO’dan, küresel ofis personeli, franchise ortakları ve onların ekibi, sahipliğin her seviyede gösterilmesini sağlar.
ActionCOACH bunu Sahiplik- Kültür Değerleri 2’de söylüyor.
“Eylemlerimden ve sonuçlarımdan gerçekten sorumluyum ve işimde ve hayatımda gerçekleşen her şeye sahip oluyorum. Sonuçlarımdan sorumluyum ve bir şeylerin değişmesi için önce değiştirmem gerektiğini biliyorum. “
Ne dersiniz? Sizin şirketinizdeki değerleriniz neler? Sahiplenme onlar içinde yer alıyor mu?