Gücün Olduğunu Unutmak
Birçok CEO, yönetim masasının arkasında bile zaman zaman görünmez bir duvarla karşılaşır: Her şeyi denediği halde sonuç alamama hissi. Krizler, değişen pazarlar, artan baskı derken bir noktada “ne yapsam olmuyor” düşüncesi yerleşir. İşte buna öğrenilmiş çaresizlik diyoruz.
Bu zihin tuzağı, yalnızca çalışanlarda değil, liderlerde de sessizce büyür.
Ve fark edilmediğinde; stratejik düşünmeyi, yaratıcılığı ve liderlik cesaretini köreltir.
Ama güzel haber şu: bu durumdan çıkış mümkündür. Ve hatta, doğru zihniyetle yönetilirse, bu kriz dönemi liderlik dönüşümünüzün katalizörü olabilir.
1️⃣ Hafta: Farkındalık ve Kabul
İlk adım, direnmeden fark etmek.
Çaresizlik hissini bastırmaya çalışmak, onu güçlendirir.
Bu hafta yalnızca gözlemleyin:
- Hangi durumlarda enerjiniz düşüyor?
- Ne zaman “yapamam” diyorsunuz?
- Hangi kişiler veya olaylar sizde kontrolsüzlük hissi yaratıyor?
Bu gözlemler, zihninizdeki otomatik kalıpları görmenin ilk anahtarıdır.
“Liderlik, önce kendini yönetme sanatıdır.”
2️⃣ Hafta: Zihin Kalıplarını Tanıma
Bu aşamada amaç, bilinçaltı kodlarını açığa çıkarmak. Bir CEO’nun düşünce yapısı genellikle veriye, performansa ve sonuca odaklıdır. Ancak zihinsel filtreleriniz örneğin “her şey benim omzumda” ya da “kontrol elimden kayıyor” gibi inançlar sizi farkında olmadan sınırlandırabilir.
Egzersiz:
Her gün 5 dakika ayırın ve şu cümleyi tamamlayın:
“Benim için başarı….”
Cevabınızda ne kadar “başkaları” var, ne kadar “ben”?
Cevap sizi şaşırtabilir.
3️⃣ Hafta: Duygusal Direnç ve Regülasyon
Bu hafta, zihinsel esnekliği destekleyecek duygusal yönetim teknikleri devreye giriyor. Meditasyon, nefes çalışması, duygusal boşaltım (journaling) gibi pratiklerle
zihninizi “yeniden dengelemeyi” öğrenirsiniz.
CEO’lar için önemli olan, duyguları bastırmak değil; duyguların bilgeliğini fark etmektir.
Örneğin öfke → sınırlarınız ihlal edilmiş olabilir.
Kaygı → hazırlıksız hissettiğiniz bir alan olabilir.
Her duygu, bir mesaj taşır.
Okumayı öğrenmek, çaresizlikten çıkmanın anahtarıdır.
4️⃣ Hafta: Yeniden Çerçeveleme
Artık farkındalık ve duygusal denge güçlendi. Bu hafta zihinsel modeli yeniden inşa etme zamanı.
“Sorun” yerine “veri noktası”
“Kriz” yerine “yeniden konumlanma fırsatı”
“Başarısızlık” yerine “deneyim laboratuvarı”
Zihin dili değiştiğinde, stratejik refleksler de değişir. Yani bu, yalnızca kişisel gelişim değil iş sonuçlarını etkileyen bir liderlik güncellemesidir.
5️⃣ Hafta: Stratejik Sessizlik ve Yeniden Odaklanma
Bu haftada amaç, zihinsel gürültüyü azaltmak. CEO’ların en büyük tuzağı, sürekli “yapmak” halidir. Oysa dönüşüm, sessizlikte başlar.
1 gün “toplantısız gün” belirleyin.
E-posta ve mesaj trafiğini minimuma indirin.
Sadece düşünün: “Bugün 10 kat daha etkili olmak için neyi bırakmam gerekiyor?”
Bu küçük ritüel, zihinsel berraklığı geri getirir.
6️⃣ Hafta: Yeni Kimlik – Liderlik 2.0
Son hafta, zihinsel dönüşümü kalıcı bir kimlik değişimine taşır. Artık “kriz yöneten” değil, krizden büyüyen bir lider olma zamanı.
Yeni kimliğiniz:
- Belirsizlikte sakin kalabilen,
- Zihinsel sınırlarını farkında şekilde yöneten,
- Ekibini duygusal zekâyla güçlendiren bir CEO.
Ve unutmayın: Öğrenilmiş çaresizlik, aslında öğrenilmiş bir kimliktir.
Yeni kimliğinizle birlikte, o eski program kendiliğinden silinecektir.
Sonuç: Zihinsel Kaslarınızı Güncelleyin
Zihin bir kas gibidir; farkındalıkla çalıştırıldığında güçlenir. Bu 6 haftalık protokol, yalnızca kişisel farkındalık değil aynı zamanda kurumsal dayanıklılığın temellerini de yeniden inşa eder.
Liderlik, dış dünyayı değil, iç dünyayı yönetmekle başlar.
Herkese sağlıklı ve verimli günler dilerim.
_________________________________________________________________
Şirketinizi Müşteri Mıknatısına Dönüştürün
Müşteri arayan değil…
Müşterinin kendiliğinden yöneldiği şirket olun.
Belirsiz ekonomide çoğu işletme aynı döngüde sıkışıyor: Her ay yeniden müşteri aramak, ikna etmeye çalışmak, belirsizlik yönetmek…
Ama bazı şirketler var. Sakin. Güvende. Çünkü doğru müşteriler onları buluyor ve onlarla çalışmaya karar veriyor.
Bu şirketler daha çok konuşmuyor. Daha çok duyuluyor. Daha fazla ikna etmiyor. Daha kolay kabul görüyor.
Bu, şans değil. Bu bir çekim sistemi.
22 Kasım’da, bu çekim gücünü nasıl oluşturacağınızı konuşuyoruz:
- Doğru müşterilerin ilgisini nasıl çekersiniz?
- İlişkiyi güven temelinde nasıl kurarsınız?
- Müşteri adayının kararını kolaylaştıran bir düzen nasıl tasarlanır?
- 2026’ya talebin sizi bulduğu bir düzenle nasıl girilir?
Webinar Detayları
22 Kasım 2025 Cumartesi
10:00–12:00 | Zoom | Ücretsiz
Kontenjanla sınırlı
Hemen kaydolun: https://zfrmz.com/D8a9Leoip0kTb0xJuySk
Müşteri bulmaya çalışmak eskide kaldı.
Şimdi yeni soru şu: Müşteriler sizi seçmek için neden sıraya geçsin?
